1. Aşağıdakilerden hangisi koşma nazım biçiminin türlerinden biri değildir?
A)Güzelleme
B)Koçaklama
C)Semai
D)Taşlama
E)Ağıt
2. Aşağıdakilerden hangisi dinî-tasavvuf Türk edebiyatına ait şiir türlerinden biri değildir?
A)Tuyuğ
B)İlahi
C)Nutuk
D)Şathiye
E)Deme
3. Âşık edebiyatında bir çığır açmıştır. Halk dilini ve halk zevkini temsil eden güçlü bir şairdir. XVII. yy da Toroslarda yaşadığı sanılır. Şiirlerinden, birçok yeri gezdiği, hatta Mısır ve Rumeli’yi dolaştığı anlaşılır. Hayatı hakkında bilgiler, menkıbelerden öteye geçmemektedir. Göze çarpan ilk özelliği, gördüğü her güzele bağlanan, uçan bir aşk şairi olmasıdır. O,güzeli sever; bu güzel kimi zaman sevgili, kimi zamanda tabiattır. Sevgiyi anlatırken tabiat, tabiatı anlatırken sevgili motiflerini ustalıkla kullanmıştır. Bugün onun türküleri hâlâ çalınıp söylenmektedir.
Yukarıda hakkında bilgi verilen Türk halk edebiyatı şairi aşağıdakilerden hangisidir?
A)Karacaoğlan
B)Pir Sultan Abdal
C)Dadaloğlu
D)Gevheri
E)Yunus Emre
4. Toros dağlarının eteklerinde yaşayan Avşar aşireti kimi zaman İngilizlerin kimi zaman Mehmet Ali Paşa ve oğullarının kışkırtmasıyla isyan eder. Osmanlılar Derviş Paşa komutasında bir ordu göndererek isyan eden göçebe aşiretleri Sivas dolaylarında oturmaya mecbur eder.Şair, padişaha meydan okur. İlk dörtlükle Avşar boylarının göçleri anlatılmaktadır. Göç iyi cins olan Arap atlarıyla yapılmaktaydı. Şair bu atlara güvenini dile getiriyor. Tarihten bu isyanın işe yaramadığını Avşarların yerleşik düzene geçtiklerini öğreniyoruz. Bu şiirde yiğitçe bir söyleyiş vardır
Parçada anlatılan şair ve şiiri aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak verilmiştir?
A)Karacaoğlan-koşma
B)Köroğlu-varsağı
C)Emrah-koşma
D)Köroğlu-koçaklama
E)Dadaloğlu-koçaklama
5. 13. yy da yaşamıştır. Dini-Tasavvufi Türk şiirinin en büyük temsilcisidir. İyi bir medrese eğitimi almış, Arapça ve Farsçayı öğrenmiştir. Şiirlerinde lirik bir anlatım vardır. Genellikler heceyi kullanmış, ama zaman zaman aruzla da şiir söylemiştir. Divanı yanında Risaletü’n Nushiyye isimli bir de mesnevisi vardır.
Yukarıda tanıtılan şair aşağıdakilerden hangisidir?
A)Mevlâna
B)Hacı Bektaş Veli
C)Yunus Emre
D)Gülşehrî
E)Ahmedî
6. Türk edebiyatında din ve tasavvuf konularında ezgi ile söylenen şiir türüdür. Özel bir biçimi yoktur. Koşma ya da semai biçimlerinde olabilir. 7–8 olanları genellikle dörtlüklerden, 11 ve daha çok olanları ise beyitlerden oluşur.
Yukarıda tanıtılan dini tasavvuf halk edebiyatı türü aşağıdakilerden hangisidir?
A)Nefes
B)İlahi
C)Nutuk
D)Deme
E)Devriye
7 Dini tasavvuf Türk edebiyatında 11’li hece ile yazılan ve tarikata yeni giren dervişlere, tarikat derecelerini, tarikat adabını öğretmek için söylenmiş şiirleridir.
Yukarıda tanıtılan dini-tasavvuf Türk edebiyatı türü aşağıdakilerden hangisidir
A)Deme
B)Devriye
C)Nutuk
D):Nefes
E)İlahi
8. Mahlas, şairlerin yazdıkları şiirlerde asıl adlarının yerine kullandıkları takma ada denir. Halk edebiyatında mahlas, geleneğe bağlı uygulanan bir kuraldır. Aşkların çocuğun asıl ismi unutulmuş, mahlasları isim olarak kullanılır olmuştur. Dadaloğlu’nun asıl adı veli, Sümmani’nin Hüseyin, Gevher’inin Mehmet vb.dir.
Bu parçada hareketle aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Halk edebiyatındaki şairlerin birçoğunun gerçek ismi unutulmuştur.
B) Birçok halk şairinin mahlasları isim olarak kullanılmıştır.
C) Mahlas kullanma olayı Halk edebiyatına has bir durumdur.
D) Şairlerin şiirlerinde kullandıkları takma ada mahlas denir.
E) Halk edebiyatında “mahlas kullanma” diye bir gelenek vardır
9. Âşık edebiyatında yüzyıllar boyu yaşatılan geleneklerin en önemlerinden biri de usta-çırak geleneğidir. Âşıklar genellikle bir usta aşığın yanında onun çırağı olarak yetenekleri ölçüsünde olgunlaşırlar. Gelenek gereği icracılık ve aşığın şairlikteki ustalığı için üstat da denilen bir aşığın yanında ders almaları gerekmektedir. Genç aşığın ustasının yanında çok büyük bir sabır göstermesi gerekmektedir. Sabrın sonunda çırak ustasının hayır duasını alarak tek başına halk önüne çıkma iznine kavuşur:
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Uzun süren çıraklık neticesinde aşık ustasının onayını alarak halk önüne çıkar.
B) Aşığın şairlikte ustalık kazanması için bir üstadın yanında yetişmesi gerekir.
C) Aşık edebiyatında usta çırak geleneği yüzyıllar boyu yaşatılmıştır.
D) Âşık,ustanın yanında yeteneği ölçüsünde olgunlaşır.
E) Zamanla olgunlaşan âşık ustasına sazla meydan okuyarak tek başına halk önüne çıkma hakkı kazanır.
10. Aşağıdakilerden hangisi Âşık tarzı halk edebiyatının genel özellikleri içerisinde değerlendirilemez?
A) Türk kültüründeki âşıklık geleneğinin etkisiyle oluşmuştur.
B) Söyleyiş özellikleri ve kullandığı ahenk unsurları Türk edebiyatından izler taşır.
C) Dil ve ifade imkânları bakımından Divan edebiyatına göre daha sade ve milli bir özellik gösterir.
D) Genellikle kırsal kesimlerde ve halk arasında gelişmiştir.
E) Bu dönem eserleri biçim kusursuzluğu yönüyle ön plana çıkmaktadır.
HAZIRLAYAN HARBİ BAKAY